Zaman geçtikçe insan ilişkilerinde olduğu gibi, eşyalara olan bağlılıklar derinleşir. Anılar ile anlam kazanırlar eşyalar, gördükçe anılar canlanır, mutluluk yaratır. Bir kişi öldükten sonra ise sahip olduğu en çok özendiği, değer verdiği eşyalar aile yadigarı haline gelir. Geride kalan ailesi için bu eşyalar her zaman kayıp kişinin bir parçasını, gülümsemesini hatırlatır. Eşyalar daha da değerli olarak saklanılmaya devam eder.

İlk duyduğum andan itibaren çok sevdim fikri. Yöntem çok basit. Her hangi bir kutuya/kavanoza sana mutluluk veren olayı kendine hatırlatacak kadar yaz. Yılın son günü tek tek oku.
Mutlu olacak şey mi var demeyin. Hatırlayın sadece. Çocukken mutlu olmak nasıl da kolaydı. Zaman geçtikçe mutluluk bulmaya zorlanıyoruz. Mutluluk aslında baktığımız her yerde, şükrettiğimiz her şeyde, dinlediğimiz şarkıda, okuduğumuz romanın içindeki bir cümlede. Sadece kendimize hatırlatmamız gerekiyor.
Günümüz koşuşturmacalarından, okumaktan, çalışmaktan ya da belki de sadece sevmemekten hiç ilgilenmemiş olsak da eve, hayata düzen gelince yaşamak daha kolay ve rahatlatıcı oluyor. Bizim de çıkış amacımız bu karmaşayı düzenlerken ufak da olsa fikir paylaşıp belki bir rehber oluşturabilmek.